Wall Street borsa
simsarlarının kokaine, nam-ı diğer kar’a, düşkünlükleri
adeta bu ünlü borsa merkeziyle özdeşleşmiş durumda. Eski Nasdaq
başkanı Bernie Madoff, Bear Stearns CEO’su Jimmy Cayne, uzun
yıllar Llyods için çalışan Trevor Collenette ve Broadcom'un eski
CEO'su Henry T. Nicholas III kokain skandallarıyla dünya medyasında
en çok ses getirmiş isimlerden yalnızca birkaçı.
Jimmy Cayne’in
bir gün ofiste yakın arkadaşlarından Phil Cohen’e Bromo-Seltzer
(ağrıları dindirmek için kullanılan bir çeşit antasid)
şişesini gösterip, “Sence bu şişenin içinde ne var?” diye
sorduğunu, “Tabiî ki Bromo-Seltzer” yanıtını aldığını ve
bunun üzerine de gülerek “ Hayır. Tabiî ki şişenin içinde
kokain var” diyerek karşılık verdiğini birçok medya organı
yayınlamıştı. Aynı şekilde 2007 yılında Trevor Collenette’in
yatındaki gizli bir fiber glas bölmede 15 milyar dolarlık kokainin
yakalanması da büyük bir ses getirmiş, fakat Collenette “
İnanın kimin koyduğundan haberim yok.” diyerek bu haberi
yalanlamıştı. Bernie Madoff ise Collenette’in aksine 1970’lerden
beri Harlem’e uyuşturucu transferi yaptığını kabul etmişti.
Kokain konusunda en dürüst davranan ise, kuşkusuz, Broadcom
anlaşmalarından birini yüksek dozun etkisindeyken yaptığını
itiraf eden Henry T. Nicholas III idi.
Medyada yalnızca
borsa simsarlarının kokain bağımlılığı değil, Wall
Street’ten sadece 0.21 mil uzaklıkta bulunan ve simsarların mesai
bitimindeki uğrak yeri olan T.G.I Friday’s adlı restoranda 200$
karşılığında peçeteye sarılı şekilde kokain servis edilmesi
de büyük yankı uyandırmıştı. Medyada geniş yankı uyandıran
bu haberin akabinde yıllarca öne sürülen iddialar hakkında yorum
yapmaktan kaçınan mekanın en sadık müşteri kitlesini hala Wall
Street simsarları oluşturuyor.
Hırslı, güçlü
ve hayatını para kazanmaya adamış kişilerden oluşan bu
topluluğun büyük bir kısmının kokain bağımlısı olması bir
tesadüf mü yoksa bilimsel bir gerçeğe dayandırılabilir mi?
Yapılan araştırmalar, durumun tesadüften oldukça uzak olduğunu
ortaya koyar nitelikte. Cambridge Üniversitesi’nden Profesör
Trevor Robbins yaptığı araştırmaların sonucunda risk almanın,
para kazanmanın ve kokainin beyindeki haz ve ödüllendirme gibi
davranışlara aracılık eden, aynı zamanda bireylerin
davranışlarını yönlendiren ödüllendirme sistemini uyardığını
kanıtlamıştır. Kokain kullanımının, riskli eylemlerde
bulunmanın ve para kazanımının beyindeki dopamin seviyesini
yükselttiğini, dolayısıyla bireylerin kendini daha iyi
hissederek, beyinlerindeki ödüllendirme sisteminden “Daha
fazlasını iste.” komutunu aldıklarını da bu araştırmanın
sonucunda ortaya koymuştur. Bir başka deyişle, yatırımdan elde
edilebilecek kar potansiyeli yatırım yapma güdüsünü tetikleyen
salgıları harekete geçirir. Yatırımdan elde edinilmesi muhtemel
olan karı beyin ödül olarak algıladığından ödül sistemi
uyarılır. Tıpkı hazzı tetikleyen uyuşturucuların kullanımında,
keyif veren lezzetli yemeklerin tüketiminde ve risk barındıran
eylemlerde bulunulduğunda olduğu gibi beyin dopamin hormonu
salgılamaya başlar. Salgılanan dopamin hormonu bireyin kendisini
daha enerjik, mutlu ve güvende hissetmesini sağlar. Dopamin
seviyesinin yükseldikçe, beyin ödül sisteminin daha çok
uyarılmasını, dopamin seviyesinin daha da artmasını ve aynı
pozitif etkilerin artarak devam etmesini ister. Kısacası, az önce
de sözünü ettiğimiz gibi beyin daha fazlasını ister.
Ödül sistemi
uyarıldığında, yani yatırımcı kazandığında, beyin daha
fazlasını ister. Peki istenilenin aksine, yatırımdan kar elde
edilemezse ne olur? Yatırımdan kaynaklanan maddi kayıpların
sonuncunda beyindeki, mutluluk hormonu olarak da bilinen, seratonin
hormonu seviyesi azalır. Seratonin hormonunun azalması bireyin
kendisini depresif hissetmesine, duygusal çöküntüler yaşamasına
ve davranış bozuklukları sergilemesine yol açar. Seratonin
seviyesinin düşmesinden kaynaklanan anksiyete ve depresyonun
sonucunda yatırımcının biyolojik korunma mekanizması devreye
girmek ve riskli yatırım kararları alınmasının önüne geçmek
ister. Fakat yatırımcılar dürtülerine hakim olamanın sonucunda
kar elde etmek için ya daha değişik yatırım stratejileri
izlerler ya da çılgınca kar elde edebilecekleri diğer
yatırımların peşine düşerler. Ne yazık ki Kahneman ve
Tversky’nin 1992 yılında yaptıkları çalışmanın sonucunda
öne sürdükleri gibi yatırımlardan kaynaklanan kayıpların
yaşattığı duygusal çöküşün şiddeti, yatırımların
getirdiği karın pozitif etkilerinden iki kat daha şiddetli
hissedilir. Muhtemel maddi kayıp durumunda da yaşanan bu çöküşün
etkilerini azaltmak için yatırımcılar dopamine ihtiyaç duyarlar
ve bir kez daha çareyi kokainde ya da ödül sistemini uyaran diğer
uyarıcılarda ararlar.
16 Ağustos 2009
yılında, Christine Dell’Amore’un National Geographic’te
yayınlanan yazısında Massachusetts Üniversitesi’nde yapılan
ilginç bir araştırma sonucuna yer verilmiştir. 2007 yılında
yapılacak olan bu araştırma için Brezilya, Kanada, ABD, Çin ve
Japonya’dan banknot örnekleri toplanmış ve bu değişik para
birimine mensup banknotların üzerindeki kokain kalıntısı olup
olmadığı araştırılmıştır. Araştırma oldukça çarpıcı
bir şekilde sonuçlanmış ve ABD banknotlarının %90’ının
üzerinde kokain kalıntılarına rastlanmıştır. ABD banknotları
barındırdıkları kokain oranıyla ilk sıraya yerleşirken,
Japonya ve Çin banknotlarının en az kokain barındıran banknotlar
oldukları sonucu elde edilmiştir. ABD banknotlarına birinciliği
getiren bu oranda şüphesiz ki Wall Street simsarlarının ve
dopamin bağımlısı yatırımcılarının da payı vardır.
C. Ferguson’un
imzasını taşıyan Inside Job belgeselinde de değinildiği gibi
kokainin Wall Street’teki tarihi en az paranınki kadar köklüdür
ve kokain en az para kadar Wall Street ile özdeşleşmiş
durumdadır. Araştırmalarla da desteklendiği üzere bu durum bir
tesadüften ziyade bilimsel bir gerçekliktir ve bu ikilinin
heyecanlı ilişkisi şüphesiz ki daha birçok film, belgesel ve
araştırmaya konu olacaktır.
*Kokain argoda kar (snow) ya da kok (coke) olarak geçer. Bknz. http://www.hekimonline.com/yenisite/moduller/ansiklopedi/index.php?tid=1133
Yaralanılan
Kaynaklar
Dell'Amore, C.,
2009, “Cocaine on Money: Drug Found on
90% of U.S. Bills”
Peterson R.L.,
“Probing the brain of an investor: How
advances in neuroscience are demystifying the markets”
Hoegler, M., “Cocaine in the Brain”
Stock, K., 2010, “Wall Street Drug
Use: Employees Giving Up Cocaine for Pot and Pills”

